Ligin ikinci devresi başladı başlayalı yeni bir fenomen var İnönü Stadı'nda: Ladies of Beşiktaş. Dikkatinizi çekmiştir mutlaka. Özel montları, bayrakları, atkılarıyla arz-ı endâm eden ve tamamen kadınlardan oluşan henüz sayıca küçük bir taraftar grubu, bir anda bütün diğer tribünlerden daha çok dikkat çeker oldu. Ladies of Beşiktaş'ın 'Gaye Başkan'ı, gruplarını goal.com okurları için bize tanıttı.
goal.com özel haber:
Tribünde bu görüntüleri görmek hepimizi şaşırttı tabiî. Sadece kadınlardan oluşan küçük bir tribün grubu, ister istemez önce diğer tribünlerin, sonra yayıncı kuruluşun ve giderek tüm Türkiye'nin ilgisini çekti. Biz de Ladies of Beşiktaş'ın dört başkanından birinden, "Gaye Başkan"dan (Dört başkanın da özelliği bu, soyisim kullanmıyorlar), Ladies of Beşiktaş'ı bize tanıtmasını istedik.
"Maaşlarımızla pankart, mont, bayrak ve atkı yaptırdık"
Ladies of Beşiktaş fikrinin bundan dört ay önce, internette tanışan dört fanatik Beşiktaşlı kadın tarafından ortaya konduğunu anlatan Gaye Başkan, "Hepimizin birbirimizden daha fanatik ve Beşiktaş için birşeyler yapma çabası içinde olduğunu farkedince, 'bizim gibi' düşünen bayanları bir araya getirebilirmiyiz diye düşündük ve çalışmalarımıza başladık. Kısa zamanda sanal ortamda çok fazla talep alarak ve aldığımız bu talepleri kendi doğrularımızla eleyerek, grubu ortaya çıkardık. Bu süre içerisinde, harçlıklarımızla, maaşlarımızla kendimize pankart, mont, bayrak ve atkı yaptırdık." diyor.
Evet, "Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gidelim ormana hey ormana" heyecanı içinde ilk maç için bayrakları, montları, atkılarıyla İnönü'ye giderek geçtiğimiz haftasonu oynanan Vestel Manisaspor maçında ilk kez arz-ı endâm eden Ladies of Beşiktaş, o gün tribünlerde bulunanlar tarafından hemen, Lig TV rejisinin kadın taraftar arayıp bulma radarları tarafından da maç başlamadan önce farkedilirler. Sonrası malûm. Ekranda sık sık onları görür, 90 dakika boyunca da en çok onları işitiriz.
"Mikrofon var diye bağırmadan edemezdik"
Öncelikle buna açıklık getiren Gaye Başkan: "Sesimiz çok çıkmış maçta ve biz mikrofonu oraya bilerek koydurmuşuz. Nasıl yersiz bir iftiradır bu. Küfrü, gereksiz konuşmaları yayından alan medya pekâlâ bunu da yayından alabilirdi, mikrofonu kısabilirdi. Demek ki sesimizin duyulması güzel bir şey. Herkesin duymasını istediler. Kulak tırmalıyıcı olduğunu biz de kabul ediyoruz. Ama o mikrofonun yanında kim olsaydı sesi kulak tırmalardı. Mikrofon var diye bağırmadan edemezdik, maç ortamı, heyecan dorukta insan kendine hakim olamıyor ki. Bu konuda suçlanmak biraz kırdı bizi çünkü bu kesinlikle kasti yapılmış bir şey değildi." diyor.
"Beşiktaş'ın reklamını yapıyoruz"
Buna benzer birçok tepki aldıklarını anlatan Gaye Başkan, bu duruma oldukça üzüldüklerini vurgularken, "İnsanlar bizim reklam yaptığımızı düşünüyorlar. Neyin reklamını yapıyoruz? Beşiktaş'ın. Neyle yapıyoruz? Sevdamızla. Bunun neresi kötü? Hepimiz belirli kariyere, düzgün aile ortamına sahip bayanlarız. Aramızda nişanlılar ve hatta anne kız gruba dahil olanlar bile var. Bu insanların medyayla ne işi olur. Şimdi şöyle bir soru gelebilir akıllara. Peki neden o halde montlar bayraklar, geçin bir köşede izleyin maçınızı. İşte burda işin içine evet biraz reklam giriyor. Girmeli de bence. Biz bu kadar dikkat çekmeseydik, sadece tek bir günde gruba dahil olmak isteyen bayan üyelerin sayısı 100 ü geçemeyecekti. Basın, 'tribünler çiçek açtı', 'tribünde aile matinesi', 'beklenen manzara' başlıklarını atmayacaktı. Biz her zamanki gibi sessiz sedasız maçımızı izleseydik, bizden kimsenin haberi olmazdı ve bizde amacımıza yakınlaşamazdık. Biz zaten sürekli maçlara giden bayanlarız. Bizim böyle birşeye ihtiyacımız yoktu ama gidemeyenler giderken zorluk çekenler var. Beşiktaş sevdası gerçekten kelimelere sığmaz ve o sevdayı yerinde yaşamak kadar güzel bir şey yok. Bunu her Beşiktaş taraftarı bayan yaşamalı. Neden tribünler hep küfrün, kavganın, şiddetin olduğu yerler olarak anılsın ki" diye konuşuyor.
Gaye Başkan, amaçlarının, sporun kadın-erkek ayrımı olmaksızın herkesin katılımına açık olabileceğini kanıtlamak amacında olduklarını belirtiyor. Kadınların spora ve futbola katılımını ikiye ayıran Ladies of Beşiktaş lideri, sporcu olarak katılım gösterenlerin sayısının giderek arttığını, kendilerininse bu katılımın tribün ayağını oluşturduğunu vurguluyor.
Ladies of Beşiktaş grubu şu anda 80 küsür üyeden oluşuyor ve gruba başkanlık eden üyeler, her gün internet sitesinden gelen katılım takeplerini ince eleyip sık dokuyarak değerlendiriyorlar.
Ne dersiniz? Ladies of Beşiktaş, siyah-beyazlı tribünlerde ve giderek Türk futbolunda kalıcı bir etki bırakmayı başarabilir mi? Söz sizin...